;?>

Feed Rss

Sanal alemi derinden sarsacak savaş!

12.08.2010, Diger, by , .
Okuma Süresi: 5 dakika

Savaş meydanı sanal olsa da gerçek kılıçlar çekildi. Üstelik ikisinin de elindeki kılıçlar ölümcül!

warfaceandgoogle Klavyenizin başındasınız. Adres çubuğuna girebileceğiniz aklınıza hemen gelen iki adresi düşünün. Hangileri olurdu? Zaten belli olan cevabı hemen verelim: www.google.com ve www.facebook.com. Belki bunlara son günlerde Twitter eklenebilir. Eğer profesyonel meslek yaşamınızı sürdürdüğünüz şirketinizin internet sitesi varsa bunlara bir de o eklenebilir.
“Hayır ben adres çubuğuna bunları yazmam” diyorsanız bilin ki azınlıksınız. Çünkü araştırmalar Google ve Facebook’un dünyanın online nüfusunun tamamına yakını sayılabilecek bölümünün parmakları üzerinde büyük hakimiyet sahibi olduğunu söylüyor.


HİÇBİRŞEY BİLMİYORSAN GOOGLE’A SOR
Marka dergisi Brandage, bu ayki sayısında çok kan dökülecek olan bu savaşı sayfalarına taşıdı. Serhat Gürleyen imzasıyla yayınlanan haberde, dünyanın en büyük iki sanal devinin, karşılıklı atakları mercek altına yatırıldı.
Brandage’in haberine göre bütün dünyayı peşinden sürükleyen bu iki dev marka artık birer internet markası olmanın da ötesine geçmiş durumda.
İnternet denilince akla gelen ilk şey haline dönüşen, bütün dünyanın kütüphane olarak kullandığı ve hatta “hiçbir şey bilmiyorsan Google”a sor lafını bile artık hayatımıza yerleştiren Google, iş dünyasından medyaya kadar da hayatın her noktasını peşine takıp sürüklüyor. Aslında anlatması bile kendisi kadar geniş bir yer ihtiyacı yaratıyor.
Öte yanda ise her ne kadar dünyanın birçok köşesinde eleştirilse de insanoğlunun gözetlemek ve gözetlenmek zevkinden beslenip yeni koca bir dünya yaratmış, bunun içine de dünyanın en kalabalık nüfusunu sığdırmış çok ırklı bir sanal ülke duruyor: Facebook.


İKİ PAHA BİÇİLMEZ KARŞI KARŞIYA
Yaratıcılarını dünyanın en zengin adamları haline getiren bu iki markaya biçilebilen bir paha da yok henüz. Google için her ne kadar 43.6 milyar dolar marka değeri biçiliyorsa da, Wall Street’te hisseleri toplam 190 milyar dolar piyasa değeriyle işlem görüyorsa da, mucizenin mucitleri olan Larry Page ve Sergey Brin şirketteki kontrol hisselerini satmaya kalksa hesaplanacak olan gerçek değerin bu rakamların çok üzerinde olacağı neredeyse kesin gibi.
Facebook içinse biçilmiş olan en yüksek değer 2007 yılında hiçbir yönetim etkisi olmayan sembolik yüzde 1.7 oranındaki hissesinin 240 milyon dolara Microsoft’a satılmasıydı. 2007’de tamamı için böylece 15 milyar dolar hesaplanan Facebook’un o tarihte bile çoğunluk hisselerinin satışa çıkması halinde en az 40-50 milyar dolarlık bir değere sahip olduğu bir sır değildi. 2007’de ABD’de 20 milyon üyesi bulunan sitenin bugün tüm dünyada yarım milyardan daha fazla kullanıcısı bulunuyor. Bu istatistiklerle bir değer hesaplaması yapmaya çalışan için Facebook’un değeri akıl almaz seviyelere ulaşıyor. Çünkü şu sıralar dünyadaki her 13-15 kişiden biri Facebook kullanıyor. İnternet kullanıcısı sayısı üzerinden bakıldığında ise bu rakam çok daha inanılması güç noktalara geliyor.


DİKKAT! BU KAPIŞMA DEVRİM YARATABİLİR
İşte bu iki sanal dev bugünlerde internette devrim yaratabilecek bir kapışma için savaş baltalarını çıkardı. Facebook Google’ın, Google ise Facebook’un işine gözünü dikti. Milyarlarca insanı ilgilendiren bu kapışma, sanal dünyada yepyeni ülkeler yaratabilecek, en sık kullanılanlar listesini tamamen değiştirebilecek sonuçlara gebe.
Zaten yıllardır senaryoları yazılıp çizilen fakat bugüne kadar komplo teorileri olmanın ötesine geçemeyen bu kapışma, Google’ın geçtiğimiz günlerde aldığı çok kritik bir kararla su yüzüne çıktı.
Facebook’un 10 milyonlu kullanıcı rakamlarından milyara doğru hızla hareket etmesinde en önemli paylardan birine yine Google’ın sahip olduğu tahmin ediliyordu.
Gmail kullanıcılarının arkadaşları ve bağlantılı olduğu kişiler yoluyla Facebook’ta arama modülleri yaratan Facebook, bu son gelişmeye kadar gmail kullanan herkesi potansiyel üyesi haline getirmeyi başarmış ve Google da bu parlak fikrin uygulanmasına pek müdahale etmemişti. Yani bir anlamda Facebook’un yıllar alabilecek bir üye sayısına dalga etkisi yoluyla çok kısa sürede ulaşmasına Google aracılık etmişti.
Fakat kasım ayının ilk haftasında Google Facebook’a “dur” dedi.
İnternet dünyasına hafif bir şok yaratan bu karara göre Facebook kullanıcıları artık Gmail Contacts API bilgileriyle gmail adres listesinde bulunan arkadaşlarına arkadaşlık davetinde bulunmayacak, Facebook hesabı olmayan gmail kullanıcılarına da artık ulaşamayacak. Bu aynı zamanda gmail’in hızla büyüyen mail kullanıcıları listesine Facebook’un bundan sonraki giriş kapısını da kapatan bir gelişme oldu.
İlk başta sanal alemde şaşkınlık yaratan bu gelişmenin aslında öncesi de var. Her ne kadar her iki devin de gözünün birbirinin alanında olduğu dedikodudan öteye geçmemişse de hem Google hem de Facebook tarafından atılan adımlar aslında ateş olmayan yerden duman çıkmadığı deyişini bir kez daha doğrular nitelikte. Bu yüzden de iki dev birbirinin attığı en ufak adımı bile çok yakından takip ediyordu.


ARAYA KARAKEDİ GİRDİ: MICROSOFT
Aslında bu savaşın tohumlarını atan gelişme 2007 yılında gayet masumane bir izdivaçla başladı. Google’ın ilk vitrine çıktığı günden beri ilgilendiği ve zaman zaman hisse alım tekliflerinde bulunduğu söylenen Facebook, küçük ve sembolik de olsa yüzde 1.7 oranındaki hisse senedini Microsoft’a sattı. İlk bakışta Google’ı rahatsız etmeyecek bir hamle olarak görünen bu satış, Microsoft’un kendi arama motoru olan Bing iddialı bir yatırımla vitrine çıktıktan sonra Google’ın Facebook’u “karşısında gard alınması gereken bir oyuncu” olarak görmeye başlamasına neden oldu. Üstelik inadına yapılmış gibi Facebook aramalarında bulunamayan bir profil veya grup olması durumunda Facebook’un aradığınız keyword ile ilgili internet aramaları için Bing’i önermesi de Google’ı çıldırtacak ayrıntılardan biriydi.
Sosyal mecranın kralı Facebook ve yazılımın efendisi Microsoft’un bu birlikteliği ne kadar etkili oldu bilinmez ama Bing ve Yahoo gibi ezeli rakipleri Google’dan yüzde 8’e yakın pay aldı. Bunun Brin ve Page’i oldukça rahatsız etmiş olabileceğini tahmin etmek için alim olmaya da gerek yok.


GOOGLE SEARCH’Ü PASİFİZE ETMEK
Facebook Google’a ikinci büyük darbeyi ise “like” yani “beğen” butonuyla vurdu. Facebook, işbirliği ağına dahil olacak sitelerdeki tüm materyalin yanına ‘beğen’ (like) butonu yerleştirerek kullanıcılar ile web sayfaları arasında dev bir ağ haline getirdi.Yani artık Facebook üyeleri kendi eğilimlerine uygun harici site ve sayfalarını, oradaki bir butona tıklayıp ‘beğeniyor’ ve beğendiğini de diğer Facebook üyeleri görüp onu takip edebiliyor. Sonuçta Facebook’un trafiği artıyor. Buna karşılık örneğin Facebook içinde oluşan bu geniş topluluk aynı zamanda Google Search’u yani arama motorunu pas geçerek bir çeşit en beğenilen sayfalar şeklinde Google rakibi bir yapı da ortaya çıkarıyor.


GOOGLE VE ‘ME’ EFSANESİ
İşte bu hamleler Google’ın da ciddi adımlar atmasına neden oldu. Gardını alan Google öncelikle Facebook’un ciddi bir üye bağımlılığı yaratan efsane oyunu Farmville’in yapımcısı Zynga’ya kancayı attı ve bunun için 100 milyon doları gözünü bile kırpmadan cebinden çıkardı.
Google’ın ikinci ciddi hamlesi ise Zynga gibi dolaylı değil doğrudan oldu. Google ME projesine alttan alta hız verdi. Google ME Google’ın sosyal paylaşım ağı adayı olarak biliniyor. Her ne kadar Goggle henüz ME projesinin amacıyla ilgili resmi açıklama yapıp Facebook’a hodri meydan dememiş olsa da Google’ın son dönemdeki en hayati projesi olarak kabul ediliyor Google ME.
Global bazda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olan Google’ın özellikle Çin ile yaşadığı sorunlar hâlâ hafızalarda. Bu ülkeye Çin’e “koşulsuz şartsız evet” diyerek doğrudan dönüş yapabilen Google dünya nüfusunu domine eden Çin’in başlattığı yerel arama motoru atağıyla da mücadele etmeye çalışıyor. Üstelik Çin oldukça kararlı adımlarla saldırıyor Google’a. Bu adımlar arasında Google’ın yazılım mühendislerini ayartmak bile var. Çin’in Baidu’su artık birçok Google üst düzey yazılım mühendisini istihdam ediyor.


FACEBOOK’TAN GOOGLE’A CÜRETKÂR YUMRUK
Bu gizli hamleye çok açık bir yanıt ise gecikmedi. Facebook e-mail uygulaması başlatma kararını açık açık bir basın açıklamasıyla duyurdu. Üstelik Facebook’un yeni e-posta hizmeti sohbet tarzında olacak. Facebook üzerinden çalışacak. Facebook kullanıcıları kendi kullanıcı adlarını @facebook.com e-mail adresiyle birleştirecek. Facebook’un e-postasını ayarlamak da çok kolay olacak. Favori kişiler doğrudan gelen kutusuna gönderebilecek, en sevilen arkadaşlardan anında bildiriler alınabilecek. Google’a daha büyük darbe ise işin içerisinde Microsoft’un da olması. Microsoft, Outlook Web uygulamasıyla e-posta sistemini destekleyecek. Web uygulamalarıyla kullanıcılar Word, Excel ve Powerpoint gibi ofis dökümanlarını da kullanabilecek. Bunun dışında Windows Live SkyDrive ile 25 GB’lık bir online depolama kapasitesi de olacak e-postaların.


FACEBOOK’TAN DOSYA GÖNDERMEK Mİ?
Google’da arkadaş eklemek ve arkadaşlarla sohbet etmek, onların duvarlarına yazmak, oyun oynamak…
Facebook’tan mail adresine sahip olup, anlık mesajlaşma sırasında arkadaşınıza “dur bak sana hemen bugünlerde en çok takıldığım parçayı göndereyim” demek. Facebook arkadaş arama kutucuğunu arama motoru olarak kullanabilmek…
İnanılır gibi değil ama Google da Facebook da gerçekten büyük oynuyor. Sosyal medya uzmanları her iki şirketin attığı adımların interneti topyekün değiştirebilecek güçte olduğunu söylüyor. Aynı zamanda birbirlerini sahneden silebilecek de bir savaş olacak bu.


GOOGLE MI DÖVER YOKSA FACEBOOK MU?
Peki bu savaşta kim daha şanslı? Google internetle özdeşleşmiş olan bir mecra olarak Facebook’a çok ölümcül darbeler indirebilir gibi görünüyor ilk bakışta. Üstelik henüz Google agresif değil ılımlı ataklar geliştiriyor.
Facebook ise Google’a göre çok daha cüretkar adımlar atıyor. Facebook’un bu agresifliğinin arkasında yatan neden Microsoft desteği mi bilinmez fakat Google’a göre Facebook çoktan ipleri atmış görünüyor.


AMAÇ EKONOMİK BİR TEKEL OLMAK MI?
Fakat ekonomik tarafıyla bakıldığında sonuçta tüm hamleler sanal ekonomide bir tekel haline gelmek üzerine odaklı.
Google üzerinden dönen nakit  2007 yılında toplam 14 milyar dolar seviyesindeyken bu yılın üçüncü çeyreğinde bu rakam 33 milyar doları geçti. Toplam varlıkları 53 milyar doları geçen Google’ın 2.5 milyar dolardan daha fazla düzeye ulaşırken yaptığı işin kâr marjı yüzde 35’i buldu. Yani çok basit halk tabiriyle Google taş atmadan para basıyor. Fakat sosyal medya üzerine yapılan kehanetlere bakılırsa artık ekonominin reel tarafındaki aktörler hızla Google, Facebook ve benzeri alanları keşfetmeye başladı. Dünyanın en büyük şirketleri Google’da avantajlı bir yerde çıkmak, Facebook’ta mağaza veya ofis açmak için birbiriyle yarışmaya başladı.
Facebook ise Google’a göre hâlâ mütevazi gelir seviyelerinde. 800 milyon dolarlık 2009 gelirinin 2010’da 2 milyar doları bulması beklenen Facebook’un derdi de zaten bu. Her ne kadar bütün dünyanın ekranında açık olsa da para eden bir görüntü olabilmek için Facebook Google’ın alanında top oynamaya, Google’a göre ise avantajlı olan her özelliğini de kullanmaya oldukça kararlı.
Özellikle mobil uygulamaların insan hayatına Blackberry, iPhone ve android telefonlar aracılığıyla daha da fazla girdiği bugünlerde sadece ofislerde değil sosyal yaşamın ortasında da insanlardan artık daha fazla zaman çalan Facebook’un gözle temas oranı, bu mecranın pazarlanabilirliğine her geçen gün daha da arttıtrıyor.

Kaynak:HaberTürk

Ka®a

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir